Hayvan Hakları Hukuku

Hayvanlar her gün, yaşama alanlarının daraltılması, müşkül koşullarda ve sürekli üretilme, hayvan refahının gözetilmediği deneylerde kullanılma, deri ve kürk sektöründe, kötü koşullarda çalıştırılma, avcılık, şiddet ve tecavüz gibi menfur eylemlerin objesi oluyorlar. Bu tür fiillere karşı 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda bulunan müeyyideler ceza değil, kabahat niteliğinde bir düzenlemelerdir. Türkiye’de hayvanlar konusunda yapılmış en temel ve geniş düzenleme olarak kabul ettiğimiz bu kanun, hayvanların korunmasında yeterli caydırıcılıkta değildir. Bu sebepledir ki, hayvanları korumaya yönelik düzenlemeler, caydırıcılık ile engel olmak bir tarafa, cezalandırmada bile yetersiz kalıyorlar. Hayvan Haklarını en üstte konumlandırarak çıkacak tüm hayvan severlerin arzusu ve dileği. “Hissedebilen Varlıklar” olarak kabul edilmeleri, hatta belki sınırlı bir kişi ehliyetine sahip olmaları bu dilsiz varlıkların yaşadıklarını tersine çevirebilir.

Bununla birlikte, düzenlemelerin kapsayıcı ve yeterli olduğu bir zamanda bile çeşitli türleriyle hayvan istismarı devam edecektir. Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiş fiillerin yapılagelmesi gibi hayvan istismarlarının suç olarak tanımlanması da hiç yapılmayacağına işaret etmez. Yine de bu fiillerin onlar için ne kadar dayanılmaz olduğunu kabul etmek ve caydırıcılık seviyesini yükseltmek adına bu adımların atılması elzemdir.

Gürbüz Hukuk Bürosu olarak biz, kendimizi hayvan sever bir hukuk bürosu olarak ifade ediyoruz. Gönüllülük esasına isnat ederek bu alanda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz ve sürdürmeye de kararlıyız. Onların konuşamadığını birlik olarak bizler konuşacağız.